sondakika-haberlerim.blogspot.com Haber :
Home » , » Ayşe Arman Deneyimini Anlattı...

Ayşe Arman Deneyimini Anlattı...

Ayşe Arman Deneyimini Anlattı...

 
Bir insan, bir başkasının bedenini tanımadan ve bunun keyfine varmadan önce bedenini tanımalı.
Bedeniyle ilgili keşiflere açık olmalı.
Çünkü beden, bir tarafıyla da bizden ve ruhumuzdan bağımsız bir varlık. Onun da bir aklı, bir kalbi var. O da okşanmaktan, sevilmekten hoşlanıyor.
Evet, mas*türbasyondan söz ediyorum.
Bizim toplumumuzda, kadın mastürbasyonu hâlâ bir tabu.
“Çek elini oradan!”
Her kadının, çocukluğundan itibaren duyduğu engelleyici uyarı bu. Fikren “pis”, “kötü” geliyor.
Üzerine konuşulacak tarafı bile yok. Ben böyle düşünmeyenlerdenim.
Bence kadınların, kadınlarımızın, sek*sten uzak durmalarının, sek*se soğuk bakmalarının, sek*sten alınacak zevkle bağlantı kuramamalarının ana nedenlerinden biri bu.
Engellendikleri için, bedenlerini tanımıyorlar.
Bedeninin tanımayanın, sek*sten zevk alabilmesi mümkün değil.
Mümkünse bile, tamamen şarta bağlı.
Önce sen bilmelisin ki neden hoşlandığını, partnerine öğretebilesin.
Neden hoşlandığını bilmeden yapılan se*ks, kör karanlıkta el yordamıyla bir şey aramaya benzer.
Çoğu kez bulamazsın.
GERGİN KADINLARA ÖNERİ
Mas*türbasyon müthiş bir özgürlük duygusu aslında.
Bizim özgürlüğümüz.
Kimsenin içine girmediği gezegenimiz, planetimiz.
O gezegenin “Küçük Prenses”i biziz, kendi gezegenimizde istediğimizi düşünürüz, istediğimizi hayal ederiz, kendimizi bir zevk denizinden diğerine atarız.
Ve sonuçta rahatlarız.
O kadar “gergin kadınlar” var ki etrafta…
Bir şekilde, bir yolunu bulup rahatlamaları lazım.
Biliyorum yine kızacaklar böyle yazdığım için ama inanın bunlar samimi duygularım.
KADINLARIN SİHİRLİ SAYISI
Oysa erkeklerin kendi bedenlerine dokunması, kabul gören bir şey.
“3_1 çekmek” diye bir deyim var mesela.
Ben küçükken, erkeklerin pi*pilerini 3_1 kere çektiklerini düşünürdüm.
Tabii sonra şu soru belirdi zihnimde:
O zaman, kızların da, belli bir sayıda, bir şey yapması gerekiyor!
Sihirli bir sayı var ama ben bilmiyorum!
ORANA DOKUNUYOR MUSUN?
Yazının bu bölümünde yakın kız arkadaşım Selin’e teşekkürü borç bilirim.
Orta 1 filandık, bir gün bana, “Sen hiç kendine dokunuyor musun?” dedi.
Salak olduğum için anlamadım tabii, “Nasıl yani?” dedim.
“Orana dokunuyor musun?”
“Yooo!” dedim. “Hiç yapmadım.”
“Ne oluyor ki?”
“Bir hoş oluyorsun!” dedi.
“Nasıl yani hoş oluyorsun?”
“Yüksek bir merdivene tırmanıyorsun sanki… Tırmanıyorsun, tırmanıyorsun… Kalbin küt küt atıyor… Birden, o da ne… Merdivenin en tepesine geliyorsun… Son basamağa ulaşmış olmanın verdiği rahatlama ve huzur… Ve sonra o merdivenlerin tepesinden, kendini derin sulara atıyorsun… Bütün bedenin ürperiyor… Müthiş bir gevşeme hissediyorsun…”
“İyiymiş valla, nasıl yapacağım?”
Derin bir iç çekti, “Bir yer var, orayı bulman ve dokunman gerekiyor, 51 kere!”
Yaşasın! Sonunda biri, sihirli rakamı söylemişti.
Denedim ama hiçbir şey olmadı.
Arkadaşıma telefon açtım, “Baksana bir şey olmadı. Kalbim de hızlı atmadı, zevk mevk de almadım, merdivenin en tepesinde oturup oh da demedim. Oradan derin sulara da düşmedim…”
“Sen hiçbir şey düşünme, devam et!” dedi.
Ve bir gün…
Arkadaşımın ne demek istediğini anladım.
O gün bugündür, bir kadının kendi bedenine dokunması benim için kutsal.
Bedenini tanımayanın, sek*sten zevk alabilmesi mümkün değil.
Partnerden saklanacak bir şey de değil. Dünyanın en güzel şeyini niye gizleyelim?
10 Kasım 2013 Pazar | 18:00 | Sosyal Paylasim: :

0 yorum:

Speak up your mind

Tell us what you're thinking... !